SON DAKİKA❗ Türkiye, Polonya’nın başkenti Varşova'da gerçekleştirilen Üç Deniz Girişimi'nin 10. Zirvesi’nde stratejik ortak olarak yer aldı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, bu girişimin enerji, ulaştırma ve dijitalleşme alanlarındaki altyapı eksikliklerini gidermeyi hedeflediğini belirtti.
Üç Deniz Girişimi, Baltık, Adriyatik ve Karadeniz ülkelerinin iş birliği ile oluşturulmuş bir platformdur. Türkiye, bu girişimle birlikte bölgedeki bağlantısallığı artırmayı ve daha müreffeh bir bölge inşa etmeyi hedefliyor. Uraloğlu, Türkiye’nin dünya standartlarındaki altyapısı ile lojistik gücünü vurguladı.
Bakan Uraloğlu, “Dünya standartlarındaki altyapımız ve genişleyen yüksek hızlı tren ve otoyol ağımızla, kıtaların kesişim noktasında bir lojistik gücüz” dedi. Türkiye’nin, Üç Deniz Girişimi ülkeleriyle birlikte daha müreffeh bir bölge inşa etmeye hazır olduğunu ifade etti.
Uraloğlu, Türkiye’nin stratejik ortaklığının, Orta Koridor ve Kalkınma Yolu projeleri ile Avrupa’nın küresel pazarlara erişimini genişleteceğini belirtti. Bu projeler, Türkiye’nin bölgedeki rolünü güçlendirecek ve uluslararası ticarette önemli bir aktör haline getirecektir.
Orta Koridor, Güney Kafkasya, Hazar Denizi ve Orta Asya üzerinden Asya ile Avrupa arasında güvenli ve verimli bir alternatif sunmaktadır. Bu proje, Türkiye’nin stratejik konumunu pekiştirirken, bölgedeki ticaret hacmini artırmayı hedeflemektedir.
Kalkınma Yolu projesi ise Basra Körfezi’nden Irak ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya uzanan bir kuzey-güney hattı oluşturmayı amaçlamaktadır. Türkiye, bu projelerle birlikte Hazar Denizi bağlantılı ulaştırma koridorunu güçlendirecek ve bölgedeki ulaşım ağını daha da geliştirecektir.
Türkiye’nin Üç Deniz Girişimi’ndeki stratejik ortaklığı, Basra ve Hazar erişiminde önemli bir rol oynamaktadır. Bu ortaklık, Türkiye’nin sunduğu bütüncül koridor yönetimi ile girişimi beş deniz stratejik ortaklığı seviyesine taşıyacaktır.
Sonuç olarak, Türkiye’nin Üç Deniz Girişimi’ndeki rolü, bölgedeki enerji ve ulaştırma alanlarındaki eksikliklerin giderilmesine büyük katkı sağlayacaktır. Bu gelişmeler, Türkiye’nin uluslararası alandaki etkisini artıracak ve bölgesel iş birliğini güçlendirecektir.