İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Ekrem İmamoğlu'na yönelik soruşturma başlattı. Bu süreçte İmamoğlu'na pasaport alıp almadığı, yurtdışına çıkışı ve terör örgütüyle bağlantıları hakkında sorular yöneltildi. İmamoğlu, bu soruları ahlaksız ve kasıtlı olarak değerlendirdi.
İmamoğlu, kendisine yöneltilen sorulara karşılık olarak, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Milleti aşığı bir kişiyim” dedi. Vatan sevgisi konusunda kimseyle yarışamayacağını belirten İmamoğlu, bu soruların ahlaksız olduğunu ifade etti. Ayrıca, bu sürecin kasıtlı bir itibarsızlaştırma olduğunu düşündüğünü vurguladı.
İmamoğlu, AKP'nin İstanbul'da kaybettiği seçimden sonra bu tür soruşturmaların başlatıldığını belirtti. Yüksek Seçim Kurulu'nun görevini yapmadığını ve yürütülen soruşturmaların hakkaniyetli olmadığını düşündüğünü dile getirdi. Bu durumun, devlet memurlarını da kapsadığını belirtti.
İmamoğlu, terörle bağlantılı kişilerin kendisini aradığını ve bu durumun bir pusu stratejisi olduğunu düşündüğünü ifade etti. Savcılığın, terörle iltisaklı kişilerin GSM operatörlerine uyarı yapması gerektiğini savundu. Bu durumun, kendisine yönelik bir tehdit oluşturduğunu belirtti.
İmamoğlu, gizli tanıkların terör örgütüyle bağlantılı olduğunu öne sürdüğü kişilerin belediyede işe alındığı iddialarını yalanladı. Bu tür iftiraların, Türk yargısının itibarını zedelediğini ve kendisinin bu tür iddialarla muhatap edilmesini derin üzüntüyle karşıladığını ifade etti.
İmamoğlu, yürütülen soruşturmaların içinin boş olduğunu ve ahlak sınırlarını aştığını belirtti. Bu süreçlerin, Türkiye'nin itibarını zedelediğini ve vatandaşların hukuk duygusunu yerle bir ettiğini vurguladı. Ayrıca, gençlerin umudunu perişan ettiğini ifade etti.
İmamoğlu, bu süreçte yönetenlerin hukuk önünde hesap vereceği günlerin yakın olduğunu düşündüğünü belirtti. Ülkenin bir an önce bu durumdan kurtulması gerektiğini vurguladı. Aksi takdirde, insanların geleceğinin tehdit altında olacağını ifade etti.
İmamoğlu'nun terör örgütü suçlamasından değil, yolsuzluk iddiasından tutuklanması, kayyum atanmasını ortadan kaldırdı. Şişli Belediye Başkanlığı'na kayyum atanırken, Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na kayyum atanmadı. Bu durum, İmamoğlu'nun siyasi geleceği açısından önemli bir gelişme olarak değerlendirildi.
Hukukçular, tutuklama sebebi varsa kişinin tutuklanacağını belirtti. Kayyum atanmayacağı algısının yaratılmaya çalışıldığını ifade eden bazı hukukçular, 26 Mart'ta vekil seçileceği için kayyum ataması yapılamayacağını savundu. Bu durum, siyasi tartışmaları da beraberinde getirdi.
6 Nisan 2025'te yapılacak CHP 21. Olağanüstü Kurultayı öncesinde, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve tutuklanan Ekrem İmamoğlu'nun sürpriz kararlar alabileceği düşünülüyor. Bu durum, siyasi arenada önemli değişimlere yol açabilir.
İmamoğlu'nun durumu, Türkiye'nin siyasi gündeminde önemli bir yer tutuyor. Soruşturmanın sonuçları ve olası gelişmeler, kamuoyunun dikkatle takip ettiği bir konu haline geldi. Bu süreç, Türkiye'nin siyasi dinamiklerini etkileyecek gibi görünüyor.