Türkiye bürokrasisinde önemli değişiklikler yaşanıyor. Uygulamada yaşanan sorunlar ve başarısızlıklar, eski sistemde yer alan birçok kurumun yeniden hayata geçirilmesine neden oluyor. Önümüzdeki aylarda bürokraside “örtülü parlamenter sistemi” çağrıştıran değişimler bekleniyor. Bu değişimlerin başında İdari İşler Başkanlığı'nın yeniden Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği’ne dönüşü geliyor.
Bir numaralı bürokratın görev aldığı makam olan İdari İşler Başkanlığı, 2024’ün son haftasında tarih oldu ve adı Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği olarak değiştirildi. Bu dönüşüm, bürokrasinin yeniden yapılandırılması sürecinin önemli bir parçası olarak değerlendiriliyor. Ayrıca, Müsteşarlık makamının yeniden getirilmesi için hazırlıklar yapılıyor.
Yeni sistemde kaldırılan Müsteşarlık yerine Bakan Yardımcılığı formülü getirildi. Ancak bu deneyim, istenilen başarıyı getirmedi. Verimsiz kalan Cumhurbaşkanlığı bünyesindeki 8 Politika Kurulu’nun kapatılması veya tek bir isim altında toplanması tartışılıyor. Müsteşarlık makamının yeniden getirilmesi için gün sayılıyor.
Bu bağlamda, bakan yardımcılarının sayısının azaltılması ve yeniden Müsteşarlığa geçilmesi bekleniyor. Bu değişikliklerin, bürokrasideki etkinliği artırması hedefleniyor. Ayrıca, TBMM’nin etkisiz kalması nedeniyle ikinci bir Cumhurbaşkanı Yardımcısı atanması ve bu kişiye Meclis ile ilişkiler görevinin verilmesi planlanıyor.
2018’de Cumhurbaşkanlığı bünyesinde oluşturulan 8 ayrı politika kurulu, istenen başarıyı getirmedi. Bu nedenle, bu kurulların tek çatı altında toplanması veya tamamen kapatılması üzerinde duruluyor. Bu durum, bürokrasinin daha verimli çalışmasını sağlamak amacıyla gerçekleştiriliyor.
Kurulların kapatılması veya yeniden yapılandırılması, bürokrasideki işleyişin hızlanmasına katkı sağlayabilir. Bu değişiklikler, kamu yönetiminde daha etkin bir yapı oluşturmayı hedefliyor. Ayrıca, AKP kulislerinde, ikinci bir Cumhurbaşkanı Yardımcısı atanacağı ve bu kişinin ‘siyasi’ tecrübeli biri olacağı konuşuluyor.
İkinci bir Cumhurbaşkanı Yardımcısı atanması, bürokrasideki değişimlerin önemli bir parçası olarak öne çıkıyor. Bu kişinin Meclis ile ilişkiler görevini üstlenmesi bekleniyor. Bu durum, TBMM’nin etkinliğini artırma çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Yeni yardımcı ile birlikte, bürokrasideki işleyişin daha da güçlenmesi hedefleniyor. Bu değişikliklerin, Türkiye’nin siyasi yapısında önemli etkiler yaratması bekleniyor. Sonuç olarak, bürokrasideki bu dönüşümler, gelecekteki yönetim anlayışını şekillendirecek unsurlar arasında yer alıyor.